Hayaller Bazen Suya Düşer

Karlar düşer, düşer düşer ağlarım, hep ismini,hep ismini anarım. .    Sensizlik ne kadar zor bilir misin bu soğuk, sessiz, boğuk şehirde. Şair'inde dediği gibi; sen nerden bileceksin sensizliği sen hiç sensiz kalmadın ki . . Bunca kalabalığın arasında yalnız olmak, sensiz olmak ve sessiz kalmak. . Dışarıda olduğunda el ele tutuşan insanları görmek, sarmaş dolaş gözlerinin içine bakan mutluluk saçan insanları. Kimisi sahte, kimisi aşık bile değil.  İnsanları izledik birlikte o barın yanından geçen otoban boşluğunda . . 'Nereye gidiyor bu insanlar' diye sordun bana . . Bilmiyordum. Kim bilir kimisi patronundan fırça yemiş sinirli bir şekilde evine dönüyor. Kimisi işe gidiyor o saatte. . Kimisinin yanında sevdiği, kimisinin yanında ailesi, kimisi yalnız, kimisi üşümüş, kimisi çocuğunu özlemiş, kimisi ailesinden uzakta . .    Sadece yalnız olan onlar değil bugünlerde. . . Önceden deseler inanmazdım bu söze;  'Bunca kalabalık arasında yalnız olmak', saçma derdim

Soğuk ve şehirler arası otobüs durağında bıraktım en son seni . . Gözlerimiz nemli . . Senin kafan çakır,benim yüreğim acır . . Bir bakış yeter her sözü söylemene. Üslubun biraz acıklı doğrusu.    Gar'a ilk indiğimde kalbimin başka zaman o kadar hızlı attığını hatırlamıyorum. Annemin dayak atmaması için dualar okuyup eve girmekten, ilkokulda ilk kez tahtaya kalkmaktan, üniversiteyi kazanmanın dışında çok farklı bir duyguydu bu. Korku değildi, heyecan desem böylesi yoktu galiba .    Oturdum ve beklemeye başladım. Bir tarafta valizler bir tarafta heyecandan bayılmak üzere olan ben. Çok sürmedi gelmen, bir anda arkamda bir el belirdi döndüm baktım ve kocaman gülümsemesiyle sen . .Ayağa kalktım. . Onca gün o anın hayaliyle uyuduk. Çok kez istedik, başka şehirlerde karşılaştık ama bir türlü beceremedik. Ve o an gelmişti artık günlerdir hatta aylardır hayalini kurduğumuz an gelmişti . Sarıldın, sımsıkı sarıldın, sarmaladın. . Sarıldığın andaki kalp atışlarımız dışarıdan duyulacak

Şuana kadar 2 tane asker beklemiş birisi olarak şiddetle tavsiye etmiyorum. Birini NET 15 ay diğerini ise 4 gün (iyi ki başından yemiş boku) bekledim .    İlk asker bekleme deneyimim erken sonuçlandı ve iyi ki öyle olmuş diyeceğim bir süreçti. Daha önceden sevdiğim birisiydi. Ergenlik dönemlerime geldiğini var sayarsak 1 yıl arkadaşlığımız 1 yılda sevgili olma çabalarımızın olduğu tam 2 yıllık bir süreç geçirdik kendisiyle. Bu evrede 5 defa sevgili olmak için istek aldım. Fakat kabul etmedim çünkü onunla arkadaşlık, o flört evresi daha tatlı geliyordu. Sevgili olursak her şeyin büyüsü kaçacakmış gibi geliyordu. Ki öyle de oldu. Askere yolladık biz bu paşayı. Aradan 25 günlük eğitim süreci bitti ve dağıtıma geldi. Benimle konuşmak istediğini görmek istediğini söyledi. Eee bende can atıyorum tabiki :) Ertesi akşam görüştük ve yine bir teklif aldım. Bu defa askerde olması onu değiştireceğini daha düzgün bir hayatı seçeceği ve ilişkimizin uzun vadeli olacağını düşünmüştüm ama bok öyle o

   Kimlik Yamışması . .    Bu kadar çok düşünce varken etrafımızda sanki kendiniz olmak daha da zor. Herkes bir şeyleri aşılamak istiyor size herkes bir şeyler yaptırmak istiyor. Bu arkadaşınızın size sigara uzatması ve sizin onu reddetmeniz gibi değil. Herkes kendi gibi olun istiyor. Siyasi düşünceler, dini kavramlar, film seçimleriniz. . Kısacası bütün hayatınızı kapsayan temel kavramları değiştirmeye çalışıyorlar ve bizde bu değişim rüzgarı içerisinde kaybolup kendi olamayan bireyler olarak çürüyoruz. Buna bi son vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Senin düşüncene saygı duyuyorum ama ile başlayan cümleler kullanmayın saygı duyun ! Ne derler 'ama' ile devam eden her cümle bir öncekini anlamsız kılar . Bir önceki anlamsız kalmasın. Bir nevi 'Bu cümlenin devamını getiriyorum ama siktir et, istediğin olmayacak' anlamı güdebiliriz. İnsanların kendi olmasına izin verin bırakın seçimlerini hayatlarını kendileri belirlesinler.    Ortaokul ve Lise dönemlerinde ailemiz bize i

   Geçmişe biraz yolculuk yaptım bu gece. Eski aşklarımı gezdim tek tek , aşk mı alışkanlık mı çocukluk mu karar veremedim . . Anlatsam mı bilemedim .    Bazen birini çok sevdiğiniz, aşık olduğunuz halde karşı tarafın sizi o kadar da sevmediğini bilirsiniz ama sevginize engel olamazsınız, yine onun için aptallıklar yapar peşinden koşarsınız. Benim ki biraz öyleydi. Bilirdim beni sevmediğini, devamı gelmeyeceğini ama kör kütük derler ya, hatta bodoslama. Benimki de öyleydi biraz .Şimdiki aklım olsa yapar mıydım aynısını bilmem. Ama şimdiki ilişkimde o zamanki kadar cesaretli olmadığım aşikar eskisi gibi cesaretim kalmadı aşka. Yaralar biraz ağır geldi zamanında demek ki. Çocukluk değildi, gençlikti hatta ergenlikti. Ama şimdiki aklım olsa hiç öyle şeylere bulaşmazdım. Şuan olduğum yerden belki çok çok iyi yerlerde olabilirdim belki ama onlar olgunlaştırdı beni bir yandan.    Şuan birlikte olduğum kişiyle de belki her şey için erken ama bunu bilemiyorsunuz işte en kötüsü de bu bence.

Sevgi neydi ? , Sevgi iyilikti, dostluktu, sevgi emekti . .    Böyle biter en sevdiğimiz filmin sonu . . AL YAZMALIM , SELVİ BOYLUM . .    Sevgimizi, dostluğumuzu, iyiliklerimizi bazen yanlış insanlara verdiğimiz doğrudur . Önemli olan zararın neresinden dönersen kardır ilkesini uygulayabilmek . Mutsuz iseniz derhal onu bitirmektir en doğrusu. Sevdiğimiz, değer verdiğimiz, aşık olduğumuz insanları göz ardı etmek değildir bu . Belki biraz bencillik olarak tanımlanabilir ama doğru olan da bu değil mi sizce.    Bütün hayatımız boyunca ufacık şeylerden mutlu olup, daima kendimiz mutlu etmeye çalışmıyor muyuz ? Kızlar olarak; Kuaför, alışveriş, evde bakım, en yakın arkadaşlarla sohbet en mutlu anlarımız değil mi ? Ya siz Erkekler ? Playstation oynadığınız, erkek erkeğe muhabbetler, Futbol maçı izlediğiniz anlarda mutlu değil misiniz ? Tüm bunlara bakınca hepsi küçücük şeyler değil mi hayatımızda ? Ama bizi yeryüzü üzerinde en mutlu eden şeylerdir bunlar . .    Tüm bunların yanında birde

HALKIN TAKIMIYIZ, HALKIN YANINDAYIZ... Taraftarlığın maçtan ibaret olmadığını kanıtlayan Adana Demirspor taraftarı sosyal sorumluluk ve yardımlaşma projeleriyle bir çok kez sosyal medya da gündeme gelmişti... Yine böyle bir proje ile bu kez Eskişehir Tayfası karşımızda. Adana Demirspor Eskişehir Tayfası Siirt/Kurtalan'da bulunan Beykent İlk/Ortaokulu'na yardım için çalışmalara başladı. Şimşekler Grubu’nun da desteklediği bu kampanyada okulda bulunan öğrencilerin tüm ihtiyaçlarının karşılanması amaçlanıyor.   Bu proje kapsamında   Adana Demirspor Eskişehir Tayfası  Facebook  sayfasına ulaşarak kırtasiye, giyim, ana sınıfı malzemeleri ve erzak yardımında bulunabilirsiniz... Siirt-Kurtalan'daki Beykent İlk/Ortaokulunda toplamda 9 derslikten oluşmaktadır.  Okulların yeni açıldığı bu dönemde her türlü malzemeye ihtiyaç olduğunu önemle belirtmek isterim.  1.sınıftan 8.sınıfa kadar her bir sınıf için 1'er derslik , 1 tanede Ana sınıfı bulunmaktadır. Yaklaşık 150 öğrencinin bul

  Bir ilişkiye başlamadan önce önem verdiğiniz bazı noktalar vardır ve karşınızdaki kişide öncelikle o özellikleri ararsınız. . Ama bazen durum o kadar karışır ki önem verdiğiniz noktaları bile düşünmezsiniz, karşıdaki kişinin size gösterdiği ilgi ve alaka sizi o kadar cezbeder ki, bu hoşunuza gittiği için mantıklı davranmanızı engeller. .   Her ne kadar birini severseniz sevin, ne kadar çok hoşlanırsanız hoşlanın durumlar bazen değişebilir. Dikkatinizi çekerim Aşk'tan bahsetmiyorum. .   Biriyle çıkmaya başlarsınız, büyüklerimizin tabiriyle cicim aylarındasınızdır. . Ama bu durum bir kaç ay sonra yerini monotonluğa bırakır. . Sizi çok sevdiğini söyler, Aşkım, Balım, Böceğim evreleri başta çok hoş gelirken artık aynı şeyleri duymaktan sıkılmışsınızdır. . Ya da partneriniz artık eski ilgisini kaybetmiştir. Sürekli konuşulan aynı şeyler sizinle aynı mesajlaşmalar artık bilindiği için sürdürülmez. Bu her ilişkinin kaderinde var maalesef. .O sırada kimseyle konuşmamaya çalışın, yo

   Her şeyin yolunda gittiği bir gün Facebook , E-mail , Twitter arasında mekik dokurken , Facebook'tan bir arkadaşım yazdı . .  Çok sık yazıştığım birisi değildi ama hal hatır sormakta eksik kalmazdık . Aynı zamanda sürekli ortak noktalarımızda karşılaştığım bi insandı . .    Ne yapıyorsun ? diye giriş yaptı , devam etti eski sevgilisinden bahsetti biraz . Konuya yorum yapmamı istedi bende kırmadım onu ve yorum yaptım bu durum hakkında . .    Konu daha sonra bana geldi , sen neler yapıyorsun hayatın nasıl gibisinden sorular sormaya başladı . Gayet mutlu olduğumu ve herşeyin yolunda gittiğini söyledim . Sevgilim olup olmadığını aşk hayatımın nasıl olduğunu sordu , kimse yoktu hayatımda ve doğruyuda söyledim . .    Daha sonra bir anda eski sevgilimden konu açıldı . İkimizin ortak arkadaşı olduğundan konuya biraz hakimdi tabikii . Önce kendisinin anlattığı eski sevgilisi ile ciddi düşündüklerini ama bir şekilde bittiğini söyledi , sonra eski sevgilim olan benim için artık bir anla

Öyle anlar vardır ki ; yüzündeki sırıtmaya engel olamazsın ... Bugün öyle anlardan birini yaşadım . Yok yok alkolden değil bu kez .. Galiba , MUTLULUKTAN .    Kaybettiğinizi düşündüğünüz anlar vardır , öyle dönemleriniz olmuştur mutlaka , benim çok oldu bir vakit sonra pes edersiniz ama içinizden 'Acaba olur mu yahuu ?' düşüncesini de atamazsınız bir türlü .    Tam öyle bir  döneme girmişken telefonum çaldı bugün . Kaybettiğimi sandığım birisi . . .    Tabi ki hala aptal gibi aşık olduğum eski sevgilim . . . Uzun uzun saatlerce konuştuk . Amerika'da , kim bilir kimleri götürüyordur diyorsunuz şimdi . . Evet götürüyor ibne ama benim zerre kadar umurumda değil , çünkü aptalımm . Çünkü Aşığım o piçe . Sesini duyduğum anda düşüncelerim 180 derece 'U' dönüşü yapıyor ve kalbimle iletişime geçiyor . Bugünde aynısını yaşadım . .    Konuşurken aptallık zirve yaptı adeta yüzde mükemmel derecede saçma bir gülümseme , her söylenen kelimeyi özenle seçmeler falanlar ,

   Geri dönen sevgili nedir yaa . Nedir biliyor musun ?  Boktur , salaktır , yalakadır , aptaldır ama aşıktır ulan !!! Onlara iyi davranın yazık onlara mesajlarına arada cevap verin mutlu edin . .    Geçen gece eski sevgilim kankama mesaj atmış ' Nasılsın ? '  Aslında hepimiz biliyoruz ki sormak istediği kişi kankam değil benim ama bu saf arkadaş balık burcunun vermiş olduğu etkiye dayanarak bir türlü beni soramamış . Ertesi gün yine aynı mesaj ' Nasılsın ? ' . Böyle yazmaya devam edince kankama yavşadığını düşündüm tabi ki . Ama yok öyle bir Dünya . Tamamen benim kıçımdan uydurmalarım bunlar . Telefonu elime aldım ve cevap atmaya başladım .  ' İyiyim Cenk sen nasılsın ? ' ' Teşekkür ederim bende iyi olmaya çalışıyorum. ' Hah işte beklenen cevap ! Bu bizim kronik balık burcu arkadaşımız illa ki soru sorduracak ki konu bir şekilde bana gelsin . Bekleneni vermek lazım deyip diğer mesajı attım . ' Neden hala o mu ? ' ' Evet yaa onu un

4 Lisan biliyorum . . Türkçe , Almanca , İngilizce . . ve Anadilim gibi bir dil daha , Sessizlik . . .

   İlk yayının bu olması sanırım kimseyi şaşırtmaz . Şimdi bu konuya farklı bir boyutta bakma zamanı geldi kanımca . .    Yeni sevgiliyi eski sevgiliyle kıyaslama olayı var , ben buna anlam verebilmiş değilim , o seni eski sevgilisi ile kıyaslasa kıyametler , olaylar olaylar . . Ama sen kıyaslayınca ' Ne var canım bunda ? '    'Bok var canım bunda (!) '    Eski sevgilinin yaşantısıyla , yeni sevgilinin yaşantısı bir olabilir mi sence ? El bebek gül bebek yetişen adam var , kıçından kıl aldırmaz . Bide her şeyi apaçık , netlikler de yaşamış adam var ki her şeyi dile getirebilir .  Sen bu iki insanla kıyaslama yaparsan eski sevgilini sittin sene unutamazsın . Ama normalde yeni sevgilini sadece öz benliği ile kabul edip yepyeni birisi olarak görürsen kazanırsın , belki yeniden aşık olursun . .    Bak bunu bir düşün derim tatlım ;)    Birde eski sevgili sendromunda yakışıklı olup olmaması var tabii . . Bunun burnu uzun , onun ki minicikti , elleri vardı bebek gibi , gö